Kayıt Ol
Şifremi Unuttum
Veganlık, gün geçtikçe popülerleşen bir kavram. İnsanların bu konu hakkında bilinçlenmesi, yiyecek ve içecek sektörünü de vegan ürünler piyasaya sürmesinde teşvik etmiş gibi. Dünyadaki yiyecek ve içeçek sektöründeki lansmanlar 2015 yılında %21, 2019 yılında ise %58 artış gösterdi.
Amerikadaki vegan sayısı, 2014 yılından 2017 yılına kadar %600 artarak 19.6 milyona ulaşmış. Bunda Beyonce, Jay-z, Natali Portman, Bill Clinton gibi idollerin etkisi göz ardı edilemez.
Türkiyede ise doğruluğundan emin olabileceğimiz bir çalışmaya henüz ulaşamadık. Ancak vegan kavramının hayatımıza girmeye başladığını, çevremizde vegan içerikli ürünlerin artışından ve bu konuyla ilgili çalışmaların sosyal medyadaki artışından anlayabiliriz. Ayrıca ‘Google Trends’ kullanarak yaptığımız araştırmada, vegan kavramının Türkiyede popülerliğinin arttığını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Peki vegan yaşam stilini benimsemek neden önemli?
Hayvan hakları, vegan bir yaşamı benimsemek için oldukça geçerli bir sebep. Tüm canlıların yaşama ve özgür olma hakkına sahip çıkmak için atılabilecek en güzel adım. Hayvanlara karşı uygulanan zulüme dur demenin en net yollarından birisi, hayvanlar kullanılarak üretilen ürünlerden uzak durmaktır. Günümüzde cruelty-free olarak da bilinen ürünler, hayvanlar üzerinde deney yapmayan, zulümsüz ürünler olarak nitelendirilmekte. O halde özelikle kozmetik ve temizlik ürünleri alırken ürünler üzerinde "cruelty free" logolu ürünleri tercih edebiliriz. Unutma ki talep olmazsa bu ürünler de olmaz.
İlgini çekebilir: Vegan ürünler ile cruelty free ürünler arasındaki fark nedir?
İngiliz Diyetetik Derneği ve Amerikan Beslenme ve Diyetetik Akademisi meyve, sebze çerez, tahıl ve baklagillerden oluşan dengeli ve iyi planlanmış bir diyetin her yaştan insan için uygun olduğunu bilimsel makalelerinde herkesle paylaşıyor. İyi planlanmış bir vegan diyeti, kan basıncını ve kolestrolünü düşürürken kalp sağlığını korur ve hayvansal yağlarla ilişkilendirilen birçok hastalıktan korunmanı sağlar. Örneğin vegan bir diyet prostat kanseri riskini %35 azaltırken, kalp krizi riskini ise %32 azaltıyor. Akdeniz kültürünün de etkisiyle, türk mutfağı dünyanın en çok vegan seçeneği olan ilk 5 mutfağından biri.
Çevreyi korumak için yapabileceğimiz birçok şey var. Çöplerimizi geri dönüştürmek, plastik kullanımını azaltmak, suyu daha tasarruflu kullanmak. Ancak vegan bir yaşam biçimini benimsemek yapabileceklerimizin en etkilisi. Dünya üzerindeki toprakların %45’i bir şekilde hayvancılık için kullanılıyor ve bu hayvan yetiştiriciliği sera gazı emisyonun %18’ini oluşturuyor.
Vegan bir yaşam, toplum için çok daha sürdürülebilir bir seçenek. Kısıtlı kaynaklarımız ve artan insan nüfusu düşünüldüğünde kaynaklarımızı daha iyi kullanmaya başlamak için daha iyi bir zaman olamaz. Vegan bir diyette besin ihtiyacımızı karşılamak, şu anda hayvan yetiştiriciliği için kullanılan toprağın sadece üçte biri ile mümkün. Artan nüfus karşısında, toplumun beslenebilmesi için daha sürdürülebilir seçeneklere yönelmenin zamanı geldi. Azalan topraklarımızı daha verimli kullanmanın yolu, bitki kökenli besin ve ürünlere yönelmekten geçiyor.